70 x 50 cm limitli edisyon, ıslak imzalı fineart baskı ve orijinallik sertifikası.
Limitli Edisyon Nedir?
Limitli edisyonlarda üretim yapılırken eserin kaç edisyon olarak üretileceği, eser sahibi sanatçı gözetiminde önceden belirlenir ve eser bu adetten fazla üretilmez. Edisyon numarası eser üzerine el ile yazılır. Böylelikle her eser koleksiyon değeri taşıyan biricik hale gelir.
Fine Art Baskı Nedir?
Fine art baskı; fotoğraflarda, illüstrasyonlarda, tasarımlarda, kolajlarda ve diğer her türlü grafik sunumda çok daha iyi görüntü tanımı elde edilmesini sağlayan, dijital ortamda müze kalitesinde çok uzun ömürlü baskı elde etme yöntemidir.
Orijinallik Sertifikası Nedir?
Orijinallik sertifikası, sanat eserlerinin veya tasarımların özgün olduğunu ve belirli bir kişi ya da kurum tarafından üretildiğini, tasarlandığını veya yaratıldığını belgeleyen, böylece eseri koleksiyon ürünü kategorisine taşıyan bir dokümandır.
Zamanın doğrusal akışını yadsıyan, imgelerle örülü bir dünyadayız. Ne bir başlangıç var bu yüzlerde, ne de bir son; sadece katman katman soyulan anlamlar, üst üste binen fragmanlar… Her renk bir yankı, her çizgi bir sapma. Ve her figür, varlığını sabitleyemeyen bir gölge gibi, gelip geçici bir düşün tortusu.
Postmodern, bir karşı çıkış değildir; çünkü hiçbir şeye doğrudan karşı çıkmaz. Merkez yoktur ki çevresi olsun. Bir yapbozdan koparılmış parçalar gibi durur her öğe; tamamlanmayı reddeder, eksikliğini yüceltir.
Burada düzen yoktur — yalnızca karşılaşmalar. Şekiller, anlamla çarpışır, parçalanır, yeniden doğar. Her eser, dil öncesi bir çığlık, anlam-sonrası bir fısıltıdır. Ve biz izleyiciler, anlamaya değil, tanıklık etmeye çağrılırız. Çünkü bu imgelerde anlam sabit değildir; her bakışta yeniden doğar, her gözde başka bir şiirle konuşur.
Postmodern, görmenin değil sezmenin alanıdır. Burada anlatı değil yankı vardır; tarih değil şimdiki zamanın kırılmış aynası. Bu serinin her parçası, bir bütünün değil, bir arayışın parçasıdır. Ne bulunduğu, ne kaybedildiği bilinmeyen bir anlamın izinde atılan adımlar…
Ve belki de en çok burada, bu parçalanmışlıkta, kendimize en yakınız. Çünkü biz de tamamlanmamış cümleleriz.